PlayStation’ın 30 yıllık tarihini tanımlayan 7 oyun

Sony, konsol pazarının büyük oyuncuları olan Sega ve Nintendo’ya ilk meydan okumasını 30 yıl önce yaptı. İlk PlayStation konsolu satışa çıktığında takvim yaprakları 30 Aralık 1994’ü gösteriyordu. Aradan yıllar geçti. Konsol, bugün 30’uncu yaşını kutluyor. PlayStation her ne kadar oyun dünyasının şeklini değiştiren bir ürün olsa da onun bu konuma gelmesini sağlayan efsane haline gelmiş birçok oyun var.

PlayStation, oyunlar açısından her zaman şanslıydı. Beş ana konsol ve iki taşınabilir cihazla, neredeyse hiçbir markanın erişemeyeceği kadar geniş bir kütüphaneye sahip oldu.

İşte PlayStation’ın 30 yıllık tarihini tanımlayan 7 oyun:

Final Fantasy 7

Bir zamanlar Final Fantasy’nin Nintendo platformları dışında bir yerde yer alması neredeyse imkansızdı. Oyun, NES ve SNES’in temel cazibelerinden biri olmuştu, dolayısıyla SquareSoft’un taraf değiştirmesi ve 3D geleceği kucaklaması hayranları öfkelendirmişti. Bu, yanlış bir karar olarak görüldü. Hatta serinin ölümüne yol açacağı bile düşünüldü. Ancak öyle olmadı.

Final Fantasy 7 her şeyi değiştirdi. Sadece PlayStation için değil, tüm medya için. RPG’leri niş deneyimlerden küresel anlamda baskın oyunculara dönüştüren oyun buydu. Görselleri, karakterleri, ölçeği ve tamamen görsel şov anlayışıyla, bundan önceki tüm oyunları geride bırakarak, SquareSoft’un gelecekte sunmayı vadettiği türdeki oyunlar için bir niyet beyanıydı.

Final Fantasy 8, 9, 10 ve 12, hepsi Sony’nin konsollarında ilk kez hayat buldu. Bu da onu rakipsiz bir üçüncü parti marka elçisi yaptı.

Final Fantasy, sonradan yeniden çok platformlu bir favori haline gelse de PS1 ve PS2’deki altın dönemi, onu markayla ayrılmaz kıldı ve şüphesiz ilk konsolun süperstarlığa yükselmesine yardımcı oldu.

Crash Bandicoot

Platform oyunları arasında Crash Bandicoot, PlayStation deneyimini tanımlayan oyunların başında yer alıyor.

Her ne kadar seviyelerinin, Super Mario 64’ün açık uçlu özgürlüğüne veya Spyro The Dragon’ın akışkanlığına sahip olmasa da Crash’in macerasındaki odaklanmışlık ve hayal gücü, 3D dünyasının neler yapabileceğini bize gösterdi.

Crash Bandicoot, PlayStation’ın erken kimliğinin bir özü olarak görülüyor. Oyun, Sony’nin Nintendo ve Sega ile rekabet etmek istediği ama aynı zamanda sadece en iyi video oyunlarının oynanabileceği eğlenceli, havalı bir yer olarak kendini tanıttığı bir dönemi temsil ediyor.

Shadow of the Colossus

Shadow of the Colossus ilk çıktığında PS2’nin bu kadar iddialı bir oyunu çalıştırabileceğine inanmak zordu.

Shadow of the Colossus, PlayStation’ın sadece geniş RPG’lere ve platform oyunlarına ev sahipliği yapmadığını, aynı zamanda düşünsel ve melankolik başyapıtlara da uygun bir konsol olduğunu gösterdi.

Metal Gear Solid

Hideo Kojima’nın taktiksel casusluk aksiyonuna dair orijinal yaklaşımı, şimdiye kadar yapılmış en sinematik oyunlardan biri. Yönetmeni sinemaya çok ilgi duyar, o kadar ki, Metal Gear Solid’i geliştirirken, Hollywood’un büyük yapımlarını sadece oyun mekanikleriyle değil, karakterlerinin ve kesintilerinin sunum biçimleriyle de taklit etmeye çalıştı. Bu, bir oyunun gerçekten bir film gibi hissettirdiği ilk örneklerden biriydi.

MGS, zamanının çok ötesindeydi. PlayStation’ın gelecekteki anlatımsal prestij hedeflerinin bir öncüsüydü. Evet, ilkel görselleri ve biraz saçma diyalogları, Metal Gear Solid’i bir miktar eski hissettirebilir, ancak 1998’de hiçbir şeyin bugüne benzer olmadığı düşünüldüğünde, hala hayran kalmamak zor.

Killzone 2

PlayStation, varlığının çoğunda zirvede oldu, ancak asla birinci şahıs nişancı türünde Halo’nun yanına yaklaşamadı ama denedi. Bunun en açık örneği Killzone oldu. Horizon Zero Dawn’dan önce Guerrilla, Helghast’in olduğu bir nişancı deneyimi ile, karanlık, kasvetli ve şiddetle ağır bir deneyim sunuyordu.

İlk oyun oldukça sıradandı, ancak ikincisi herkesi etkilemek istiyordu ve 2005 E3’te sahneye çıkan sahte ‘oyun içi görüntü’ ile gerçekten bunu başardı. Oyun dört yıl sonra çıktığındahala ilgi çekiciydi. Ancak görsel olarak azaltılmış ve ünlü tanıtımındaki akıcılıktan yoksundu.

Killzone 2, 3 ve Shadow Fall, her biri decent nişancı oyunlarıydı. Ancak bu ekip, PlayStation’ın tarihinde, yalnızca rekabet etmek istediği bir türü yakalayamayacağı dönemi temsil ediyor.

Gran Turismo

Bugün Gran Turismo, 20 yıl önce olduğu kadar ilgi çekici bir oyun değil, ancak her zaman PlayStation’ın kimliğinin bir simgesi olacak. Sony, 30 yıldır yönetmen Kazunori Yamauchi’ye boş bir çek vererek, yarış oyunları türünü ileriye taşıması için gerekli zaman ve kaynakları sağladı.

Uncharted 2: Among Thieves

Eğer Uncharted 2 başarılı olmasaydı, bugün PlayStation çok farklı bir şirket olurdu. Uncharted serisinin her yeni oyunu daha iddialı, daha karmaşık ve hikaye anlatımı ile daha ciddi hale geldi.

Bu, sonunda Joel ve Ellie’nin post-apokaliptik çıkışına dönüştü ve birlikte, üçlü-A video oyunlarının peyzajını değiştirdi.

Bugün bile Sony, o anlatımsal prestiji kovalamaya devam ediyor ve tüm önemli oyunların yer aldığı kütüphanesini bu tür başarılar etrafında şekillendiriyor.

İlginizi çekebilir: Ubisoft bir oyunun fişini çekiyor

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Total
0
Paylaş