Dijital dönüşümün hız kazanmasıyla birlikte, veri depolama endüstrisinin önümüzdeki yıllarda önemli bir büyüme kaydedeceği öngörülüyor. Yahoo! Finance’in projeksiyonlarına göre, veri depolama endüstrisi yıllık yüzde 18 oranında bir büyüme göstererek 2030 yılına kadar 778 milyar dolara ulaşabilir. Yapay zeka ve telekomünikasyon gibi sektörlerin dijital altyapıya olan taleplerini artırmasıyla, çevrimiçi verinin hacmi ve değeri de hızla artacak. Peki 2015’ten bu yana internette ne kadar veri saklanıyor?
Veri depolama sektöründeki bu hızlı büyüme, sadece teknolojinin değil, aynı zamanda verinin işlevsel hale gelmesi ve insanların dijital dünyada geçirdiği zamanın artması ile de doğrudan bağlantılı. Günümüzde veriler, dünya çapında milyarlarca cihaz tarafından yaratılmakta ve bu verilerin depolanması ve işlenmesi, dijital dünyadaki tüm süreçlerin işlerliğini sağlıyor.
Çevrimiçi veri üretimi: 2025’te 10 kat daha fazla veri
Veri üretimi konusunda yapılan araştırmalar, önümüzdeki yıllarda yaratılacak veri hacminin gerçekten dikkat çekici boyutlara ulaşacağını gösteriyor. 2025 yılı itibarıyla çevrimiçi depolanan verinin hacmi, 2015 yılına göre 10 kat daha fazla olacak. Bu dönemde veri üretiminin nasıl bir hızla arttığına dair yapılan tahminler oldukça dikkat çekici.
Aşağıdaki tablo, yıllara göre çevrimiçi veri üretiminin artışını gösteriyor: (1 ZB = 1 trilyon GB)
Yıl | Veri Üretimi (Zettabayt-ZB) |
---|
2015 | 16 |
2016 | 18 |
2017 | 26 |
2018T* | 33 |
2019T* | 41 |
2020T* | 64 |
2021T* | 79 |
2022T* | 97 |
2023T* | 120 |
2024T* | 147 |
2025T* | 181 |
Tabloda 2015-2017 yılları arasındaki veriler kesinleşmiş veriler olarak karşımıza çıkıyor. Devam eden yılların verileri ise net olarak açıklanmamakla birlikte uzmanlar ve analistlerin veri üretim trendlerine göre oluşturdukları öngörülerine dayanıyor.
Tahminlere göre, 2023 yılı itibarıyla 120 zettabayt (ZB) veri üretilmiş olması, saniyede 3.800 terabayt veri üretildiği anlamına geliyor. Bu miktar, ortalama 4,2 MB dosya boyutuna sahip 905 milyon şarkıya denk geliyor. Bu durum, dijital dünyadaki verinin ne denli hızla arttığını ve veri depolama altyapılarının her geçen gün daha fazla kapasiteye ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.
Veri merkezlerinin önemi
Veri merkezleri, dijital altyapının kalbinde yer alıyor ve modern yazılımların işlevselliğini sağlamak adına kritik bir rol oynuyor. Çoğu veri merkezi üç temel işlevi yerine getirir: Ağ bağlantısı, depolama ve işleme.
Veri merkezlerinde ağ bağlantısı, yönlendiriciler ve anahtarlar aracılığıyla sağlanıyor. Bu ağ bağlantıları, verilerin merkeze girmesini, çıkmasını ve içinde dolaşmasını sağlar. Güvenlik ise gelişmiş güvenlik duvarları ile korunuyor.
Veri depolama ise iki şekilde gerçekleşiyor: Blok depolama, benzersiz tanımlayıcılar kullanarak veriyi organize ederken, bulut dosya depolama, verilerin düzenlenmesini sağlamak için meta verilerden yararlanıyor.
İşlem işlevleri ise hem raf sunucuları hem de bıçak sunucuları tarafından gerçekleştiriliyor. Raf sunucuları, fiziksel bir arayüz gerektirir ancak uzaktan yönetilebiliyor.
Her geçen yıl artan veri üretimi, veri merkezlerinin işlevselliğine olan talebi artırıyor. 2025 yılı itibarıyla veri üretiminin önemli bir artış göstermesi beklenirken, veri merkezlerinin bu veriyi işleyip güvenli bir şekilde depolaması her zamankinden daha hayati hale gelecek.
Sonuç olarak, dijital dönüşüm sürecinin hızla devam etmesiyle birlikte veri merkezlerinin önemi giderek daha da artacak. Şu anda dünya çapında milyonlarca veri merkezi faaliyet gösteriyor ve bu sayı her yıl artıyor. Gelecek yıllarda, bu merkezlerin daha fazla veri depolama ve işleme kapasitesine sahip olmaları, dijital altyapının sürdürülebilirliği açısından kritik olacak.
İlginizi çekebilir: Tüm gözler onda GTA 6