İnternetin evrimi: 1990’dan 2025’e kullanıcı sayısı nasıl değişti?

İnternet, son 30 yıl içinde, niche bir akademik ağdan modern iletişim, ticaret ve bilginin temel taşı haline geldi. Bugün dünya genelinde milyarlarca insan interneti kullanmakta, ancak bu devrimsel dönüşüm nasıl gerçekleşti? İnternetin geçmişten günümüze nasıl evrildiğini ve 2025 yılında internete kimlerin erişebileceğini ele alıyoruz. İşte “Dünyada kaç internet kullanıcısı var?” sorusunun yanıtı ve yıllara göre yaşanan değişim.

Dünyada kaç internet kullanıcısı var?

İnternetin “doğuşu” 1983 yılına kadar uzanıyor, ancak halk tarafından erişilebilir hale gelmesi 1989’da Tim Berners-Lee’nin Dünya Çapında Web’i yaratmasıyla mümkün oldu. 1990’ların başında, internetin başlangıcıyla birlikte, küresel nüfusun sadece yüzde 0.1’i çevrimiçiydi. İlk web sitesi 1991 yılında yayınlandı ve o dönemde yalnızca 2.6 milyon insan interneti kullanabiliyordu.

Zamanla internet, küresel bir fenomen haline gelmeye başladı. 2000 yılı itibariyle internet kullanıcı sayısı 361 milyona, yani dünya nüfusunun yüzde 6’sına ulaşmıştı. 2005 yılına gelindiğinde bu rakam 1 milyara, 2010 yılında ise 1.9 milyara yükseldi.

2015 yılına gelindiğinde, internet kullanıcı sayısı 3 milyara, dünya nüfusunun ise yüzde 40’ına tekabül ediyordu. 2020 yılında bu rakam 4.5 milyara, yani dünya nüfusunun yüzde 57’sine ulaştı. 2025 yılında ise internet kullanıcı sayısının 5.6 milyara, küresel nüfusun yüzde 68’ine çıkması bekleniyor.

Bu büyük dönüşümde önemli bir faktör, mobil cihazların yaygınlaşmasıydı. 2025 yılı itibariyle, internet kullanıcılarının yüzde 96’sı interneti mobil cihazlar üzerinden kullanacak. Akıllı telefonlar gibi donanım yenilikleri, internetin daha geniş bir kitleye ulaşmasına olanak tanıdı.

Veri maliyetlerinin düşmesi ve ağ kapsama alanının artması, internet kullanımını hızlandırdı. Özellikle gelişmekte olan bölgelerde bu değişiklikler, insanların internet erişimine ulaşmalarını kolaylaştırdı. 2015’te 3 milyar insan interneti kullanırken, 2025’te bu sayının 5.6 milyara çıkması bekleniyor.

Ancak, tüm bu gelişmelere rağmen, dünya genelinde hala 2.6 milyar insan internete bağlı değil. Bu, dijital uçurumun hala varlığını sürdürdüğünü gösteriyor.

Dijital uçurum, gelişmiş ve gelişmekte olan bölgeler arasındaki internet erişimi farklarını ortaya koyuyor. Örneğin, Afrika’da nüfusun yalnızca yüzde 38’i interneti kullanıyor. Buna karşın, Amerika’da bu oran yüzde 87, Avrupa’da ise yüzde 91 seviyelerinde. Gelir seviyelerine göre yapılan karşılaştırmalarda ise yüksek gelirli ülkelerde nüfusun yüzde 93’ü internet kullanırken, düşük gelirli ülkelerde bu oran yalnızca yüzde 27.

Yeni teknolojiler, özellikle uydu internet gibi inovasyonlar, internet erişimini dünya genelinde artırma potansiyeline sahip. Ancak, bu teknolojilerin herkes için erişilebilir ve uygun fiyatlı hale gelmesi, hala önemli bir zorluk teşkil ediyor.

İlginizi çekebilir: ChatGPT’den ömür boyu abonelik sürprizi