Google’ın “cesur yeni tasarım yönü” olarak tanımladığı Material 3 Expressive, şirketin bugüne kadarki en kapsamlı araştırmalarla desteklenen tasarım sistemi güncellemesi olarak ortaya çıkacak. Şirket, bu yeni tasarım diliyle birlikte uygulamaların yalnızca temiz ve sıkıcı arayüzlere sahip olmaktan çıkıp, kullanıcılarla duygusal düzeyde bağ kurabilen yapılar haline gelmesini amaçlıyor. “Material 3 Expressive” adının yanı sıra, bu sistem “M3 Expressive” veya yalnızca “expressive design” olarak da anılıyor. Kısa süre önce Google, ‘yanlışlıkla’ Android’in yeni tasarımı olan Material 3 Expressive’in görüntülerini paylaştı.
Android’in yeni tasarımı Material 3 Expressive olacak
Material 3 Expressive, sadece verilere dayalı kararlarla şekillenen geleneksel yaklaşımlardan farklı olarak, araştırma, tasarım ve mühendislik disiplinlerinin iş birliğiyle ortaya çıktı. 2022 yılında, Material Design ekibi şu soruları gündeme getirdi:
“Neden tüm uygulamalar birbirine bu kadar benziyor? Neden bu kadar sıkıcılar? Duyguyu artırmak için yer yok mu?”
Bu sorular doğrultusunda son üç yıl içinde yürütülen çalışmalar, Material Design sisteminin evriminde önemli bir aşamaya işaret etti. Ekip, onlarca tasarım ve araştırma döngüsüyle yeni sistemi oluşturdu. 46 bağımsız araştırma çalışmasında yüzlerce farklı tasarım incelendi ve dünya genelinde 18.000’den fazla katılımcıdan veri toplandı. Sonuç olarak ortaya çıkan sistem, hem estetik hem de yüksek düzeyde kullanılabilirliği hedefliyor.
Material 3 Expressive’in temel ilkeleri, kapsamlı araştırmalara dayanıyor ve uzun süredir kabul gören kullanılabilirlik prensipleri üzerine kurulu. Bu sayede tasarımcılar, yeni bileşenleri ve ilkeleri kullanırken güvenle hareket edebiliyor. Kullanıcılarla bağ kurabilen ve kolay kullanılabilen arayüzler tasarlamak bu sistemle daha mümkün hale geliyor.
Yapılan araştırmalarda şu yöntemler kullanıldı:
Göz takibi (eye tracking): Kullanıcıların ekranın neresine odaklandığını analiz etmek amacıyla uygulandı.
Anketler ve odak grupları: Farklı tasarımlara verilen duygusal tepkiler ölçüldü.
Deneyler: Kullanıcıların tasarımlar karşısındaki tercihleri ve hisleri incelendi.
Kullanılabilirlik testleri: Katılımcıların yeni arayüzleri ne kadar hızlı anlayıp kullanabildiği gözlemlendi.
Google’a göre, ifadeci tasarımın temel bileşenleri; renk, şekil, boyut, hareket ve öğe sınırlandırması (containment). Şirketin açıklamasına göre, “Material 3 Expressive; şekil ve rengin cesur kullanımıyla tanımlanır ve kullanıcı deneyimini keyifli hale getirir.”
Bu tasarım unsurları aynı zamanda arayüzde önemli noktaların vurgulanmasını, temel işlemlerin öne çıkarılmasını ve benzer öğelerin bir araya getirilmesini sağlayarak ürünün kullanılabilirliğini artırıyor.
Material 3 Expressive’den doğan yeni bileşenlerden biri olan “floating toolbar” (yüzen araç çubuğu), ekranın tamamına yayılmayan, hap şeklinde bir alt çubuk olarak karşımıza çıkıyor. Bu yapının çevresinde arka plan görünür kalıyor ve uçtan uca tasarımların önemi artıyor. Söz konusu tasarım yapısı, günümüzde Google Chat uygulamasında yer alan alt araç çubuğuna benzerlik gösteriyor.
Google’ın araştırmalarına göre, ifadeci tasarımlar kullanıcılar tarafından daha kolay kullanılabiliyor. Ayrıca kullanıcılar, her ekranın temel işlemini daha hızlı fark edebiliyor ve daha hızlı hareket edebiliyor. Katılımcılar, kullanıcı arayüzündeki ana öğeleri 4 kat daha hızlı algıladı. Bu da tasarımların, kullanıcıların dikkatini ekranın en önemli kısmına yönlendirme konusunda etkili olduğunu gösterdi.
Araştırmalar, yalnızca göz hareketlerine odaklanmakla sınırlı kalmadı. Aynı zamanda, kullanıcıların önemli işlemlere dokunma süresinin de test edilen farklı tasarımlar arasında saniyeler düzeyinde azaldığı görüldü.
Google, bu tasarımların yalnızca kavramsal olduğunu ve şu an için gerçek ürünleri yansıtmadığını belirtiyor. Ancak geçtiğimiz günlerde Google Clock uygulamasına ait yeniden tasarlanmış bir arayüzün sızdırıldığı bilgisi de paylaşıldı. Öte yandan, aşağıda örnek olarak gösterilen “önce” tasarımı, mevcut Gmail kullanıcı arayüzüne açık bir şekilde benziyor.
Örnek olarak sunulan bir e-posta uygulaması vaka çalışmasında ifadeci tasarımın avantajları doğrudan gözlemlenebiliyor. Yeni tasarımda “Gönder” butonu daha büyük hale getirilmiş, klavyenin hemen üstüne yerleştirilmiş ve dikkat çekmesi amacıyla ikincil bir renk kullanılmış. Geleneksel, ifadeci olmayan tasarımda ise küçük boyuttaki “Gönder” butonu, ekranın üst kısmındaki araç çubuğunda yer alıyor ve dosya ekleme gibi diğer kontrol öğeleriyle aynı hizaya konumlandırılmış. Katılımcılara uygulamada “e-postayı gönderin” görevi verildiğinde, gözleri ifadeci tasarımdaki butona 4 kat daha hızlı yöneldi.
İlginizi çekebilir: DJI’dan 360 derece kamera geliyor