Dünyanın en büyük çip üreticilerinden biri olan Intel, uzun süredir yaşadığı zorluklarla gündemde. Şirketin CEO koltuğuna, teknoloji sektöründe büyük başarılarıyla tanınan ancak kamuoyunda fazla bilinmeyen bir isim olan Lip-Bu Tan getirildi. Peki Intel’in yeni CEO’su Lip-Bu Tan kimdir?
Lip-Bu Tan kimdir?
Malezya doğumlu, Singapur’da büyüyen ve bugün ABD vatandaşı olan Tan, teknoloji dünyasında güçlü bir isim olarak biliniyor. 65 yaşındaki yönetici, daha önce birçok başarılı şirketin yükselişinde kilit rol oynadı. Şimdi ise dev çip üreticisi Intel’i yeniden zirveye taşımak gibi büyük bir sorumlulukla karşı karşıya.
Çarşamba günü Intel CEO’su olarak atanan Lip-Bu Tan, Silikon Vadisi’nin en köklü şirketlerinden birini yeniden ayağa kaldırmaya çalışacak. Intel’in çip sektöründeki gerilemesini tersine çevirmek gibi zorlu bir görevle karşı karşıya olan Tan’ın nasıl bir yol izleyeceği merak konusu.
Kendisi teknoloji dünyasında pek tanınmasa da Intel’in eski ve potansiyel müşterileri onu yakından tanıyor. Tan’ın yönettiği şirketlerden biriyle iş yapmış ya da desteklediği girişimlerden birini satın almış olmaları muhtemel.
Tan, Advanced Micro Devices (AMD) CEO’su Lisa Su ve Nvidia’nın CEO’su Jensen Huang gibi sektör devleriyle yakın ilişkiler kurdu. Reuters’in haberine göre, bu iki isim Intel’e yatırım yapmaları için ikna edilmeye çalışılmıştı. Ayrıca Tan’ın performansı, ABD Başkanı Donald Trump tarafından da yakından takip edilecek.
Bağımsız analist Jack Gold, Tan’ın deneyim ve sektör bağlantılarını Intel’i yeniden güçlü hale getirmek için kullanabileceğini belirterek şunları söyledi:
“Tan, tecrübesi ve güçlü sektörel bağlantıları sayesinde Intel içinde mükemmeliyeti hedefleyebilir. Umarım yönetim kurulu, ihtiyacı olan değişiklikleri yaparken onun önüne engel koymaz.”
Lip-Bu Tan, teknoloji dünyasında büyük şirketlere meydan okuyan yenilikçi stratejileri ile tanınıyor. Daha önce küçük ölçekli girişimleri büyük teknoloji devlerine dönüştürmeyi başaran Tan, Intel’i yeniden güçlü bir konuma taşımak için benzer bir strateji izleyebilir.
Tan, ABD’ye ileri düzey eğitim almak için geldi. MIT’de (Massachusetts Institute of Technology) nükleer mühendislik okudu. Daha sonra California’ya taşınarak işletme eğitimi aldı ve 1987’de Walden International adlı girişim sermayesi şirketini kurdu.
Tan, büyük çip üreticilerine rakip olabilecek küçük ekiplerin büyük fikirler üretebileceğine inandı ve yüzlerce girişime yatırım yaptı. Bunlardan bazıları teknoloji dünyasında büyük ses getirdi:
Amazon’un 370 milyon dolara satın aldığı Annapurna Labs, Tan’ın yatırımlarıyla büyüdü. Bugün Amazon, Intel’in işlemcilerinden daha fazla kendi ürettiği çipleri kullanıyor.
2021’de Qualcomm’un 1,4 milyar dolara satın aldığı Nuvia, Tan’ın yatırımıyla büyüyerek Intel’e rakip olacak dizüstü bilgisayar ve PC çiplerini geliştirdi.
Tan, bugün bile Intel’e rakip olabilecek veya şirket tarafından satın alınabilecek girişimlere yatırım yapmaya devam ediyor. Örneğin, bu hafta AMD tarafından desteklenen AI fotonik girişimi Celestial AI’ya yatırım yaptı.
Tan, çip endüstrisini son 30 yıldır etkileyen büyük bir trendi erkenden fark etti: Çip tasarımı ve üretimi artık iki ayrı uzmanlık alanıydı.
2009-2021 yılları arasında Cadence Design Systems’in CEO’su olarak görev yapan Tan, şirketi büyük bir dönüşüme soktu. Cadence’i sofistike çip tasarımları için yazılım tedarikine odakladı ve Tayvan merkezli yarı iletken üreticisi TSMC ile yakın bir ortaklık kurdu.
Tan’ın liderliğinde:
Cadence’in hisse değeri yüzde 3.200 arttı.
Apple, Intel yerine kendi çiplerini üretmeye yönelirken Cadence’in en büyük müşterilerinden biri haline geldi.
Broadcom, Google ve Amazon gibi devler, yapay zeka çiplerini tasarlamak için Cadence’in yazılımlarını kullanmaya başladı.
Cambrian AI Research analisti Karl Freund, Tan’ın çip endüstrisindeki vizyoner bakış açısını şöyle değerlendirdi:
“Tan, Cadence’i doğru yöne yönlendirme konusunda gerçekten iyi bir iş çıkardı. Cadence, TSMC’yi lider olarak gördü ve onunla yakın çalıştı.”
Intel’i kurtarabilir mi?
Intel’in son yıllarda AMD ve Nvidia gibi rakipleri karşısında geriye düştüğü göz önüne alındığında, Tan’ın yönetiminde nasıl bir dönüşüm yaşanacağı büyük bir merak konusu.
Ancak şu bir gerçek: Tan, geçmişte defalarca büyük şirketleri başarılı bir şekilde yönetti ve yatırımlarıyla teknoloji dünyasında devrim yaratacak girişimlerin büyümesine katkı sağladı.
Şimdi gözler, onun Intel’de nasıl bir yol izleyeceğine çevrildi.
İlginizi çekebilir: inZOI sistem gereksinimleri açıklandı