Türkiye’nin uzay yolculuğunda önemli bir dönüm noktası olan Türksat 6A, 21 Nisan itibarıyla aktif göreve başlıyor. 1994 yılında fırlatılan Türksat 1B ile başlayan bu serüven, yıllar içinde geliştirilen diğer uydularla sürdü. Her yeni adımda yerlilik oranı biraz daha artırılırken, Türksat 6A bu alandaki en kapsamlı milli proje olma özelliği taşıyor.
Türksat 6A yolculuğu başlıyor
Türksat 6A sayesinde Türkiye, haberleşme uydusunu tamamen kendi imkânlarıyla geliştiren dünyadaki sayılı ülkelerden biri oldu. ASELSAN, TUSAŞ, TÜBİTAK Uzay ve CTech’in katkılarıyla geliştirilen uydu, yüzde 80’in üzerinde yerli bileşenle üretildi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun açıklamalarına göre bu uyduyla birlikte televizyon yayınları, internet servisleri ve veri aktarımı gibi birçok iletişim altyapısı desteklenecek.
Türksat 6A, 4 Haziran 2024’te Antonov 124 tipi uçakla ABD’ye gönderildi. 9 Temmuz 2024’te ise SpaceX’in Falcon 9 roketiyle uzaya taşındı. İlk olarak 50 derece doğu boylamında geçici bir yörüngeye yerleştirilen uydu, burada gerçekleştirilen testlerin ardından 28 Aralık 2024’te asıl görev noktası olan 42 derece doğu yörüngesine ulaştı. Görev yörüngesindeki testler tamamlandıktan sonra, 17 Şubat’ta ilk yayın denemesi başarıyla yapıldı.
Yeni uydu ile birlikte Türkiye’nin kapsama alanı 3,5 milyar kişiden 5 milyara çıkıyor. Böylece Güneydoğu Asya’daki Hindistan, Endonezya, Malezya ve Tayland gibi ülkeler de Türksat’ın hizmet alanına dâhil ediliyor. Şu anda 31, 42 ve 50 derece doğu yörüngelerinde faaliyet gösteren Türksat 3A, 4A, 4B, 5A ve 5B’ye ek olarak Türksat 6A da iletişim altyapısına güç katacak.
Türksat 6A’nın üretim sürecinde Türkiye’nin savunma ve uzay sanayisinin öncü kurumları önemli roller üstlendi. ASELSAN, daha önce Türksat 5B’de elde ettiği bilgi birikimiyle Ku-Bant ve X-Bant haberleşme yüklerini Türksat 6A için geliştirdi. CTech, Telemetri, Telekomut ve Mesafe Ölçüm (TTM) alt sisteminden sorumluydu. TÜBİTAK Uzay, uydunun omurgasını oluşturdu; uçuş bilgisayarı, elektrikli itki sistemi, güç yönetimi ve termal kontrol gibi kritik sistemleri yerli olarak üretti. TUSAŞ ise yapısal ve termal sistemlerin yanı sıra kimyasal itki birimlerinin ve kablolama sistemlerinin tasarım ve üretimini üstlendi.
Yaklaşık 8,4 kilovat güç üretme kapasitesine sahip olan Türksat 6A, 15 ila 16 yıl boyunca yörüngede hizmet verecek şekilde tasarlandı. İçerisinde yer alan haberleşme yükleri, elektromanyetik uyumluluk, termal denetim ve güç yönetimi gibi sistemlerin tamamı yerli olarak geliştirildi. Bu sayede sadece bir uyduya değil, aynı zamanda onu çalıştıracak teknolojilere de hâkim olan Türkiye, bu projeyle çok daha güçlü bir konuma ulaştı.
İlginizi çekebilir: Akıllı telefonlar ve tabletler için yeni etiket geliyor